Varoluşçu felsefenin temel öğeleri olan özgürlük ve de özgürlüğün insana yüklemekte olduğu sorumluluk, karar ve yaşamın anlamlılığı, varlık ile yokluk, İnsan'ın Bütün'ün içinde kaybolmayı reddedip makrokosmos'un oluşmasına, şekillenmesine, renklenmesine katılarak ben varım diye baş kaldırması...Ve, işte böyle bir Orta Avrupa entelektüelizmi içinde bir kadın! Milena!
Milena, ne yazık ki, genelde "Kafka'nın sevgilisi" gibi dar bir çerçeve içinde tanınıyor. Ancak... O, çok... ama çok daha geniş ve derin... O, gerçek bir varoluşçu olarak yaşamış... ve, en önemlisi bir varoluşçu olarak ölmüş...Elinizdeki kitapta, Milena'nın, kendi öz kızı Jana Cerná tarafından kaleme alınmış geniş, ayrıntılı ve özellikle dürüst yaşam öyküsü...
Başkaldırma'nın bir anıtı!